Marmaris (Muğla)

Marmaris

Marmaris ziyaretimiz,  yeni yıl festivali nedeni ile düzenlenen etkinliklerin çevresinde geçti. Ama ara sıra da olsa çevreyi gezdik :)

Marmaris’e tepeden bakış

 

Marmaris’te adım başı akarsu var. Sanki Venedik.

 

Sokak hayvanları ile İnsanların ilişkisi sıcak ve dostane. Böyle olunca gereksiz gerginlikte çıkmıyor :)

 

ilk gelişimizde,  şehir içinde yer bulamayacağımız korkusuyla,  İçmeler’de 2 günlük kısa bir mola verdik. Sonra merkeze daha yakın bir yer bulunca, İçmeler’e kısa ziyaretler yaptık, sevdik burayı.

İçmeler kışın tam bir emekli yeri. Ses, seda yok. Marmaris‘e kadar uzanan yürüyüş ve bisiklet yolları ile 10 bin adım meraklıları için güzel bir alternatif.

İçmeler’deki sakinlikten sıkılırsanız Marmaris’te gece hayatına akabilirsiniz. Nerede aktığınıza dikkat edin çay 1- 4 TL arası, sahilde oturup bira içmek isterseniz 10-20 TL arası :)

Birkaç tek attıktan sonra,  güvenle açılabileceğiniz bir tekne.

 

Marina çarşısı.

 

Sabah, hava yine bulutlu ama manzara süper.

 

Her mevsim, her yerde müzik.

 

Kalenin çevresindeki eski sokaklar.

 

Beklemekten taş olmuş, umarım buna değer.

 

Bazıları aradıklarını yıllar önce bulmuş

Marmaris’in en güzel yanı, bütün şehri kapsayan bisiklet yolları (dağlarda da bisiklet parkurları varmış ama o rotaları test etmedik). Belediye Başkan yardımcılarından birisi bu işe çok emek vermiş, iyi ki vermiş.

Ayrıca Marmaris’te yaya geçidine adım attığınızda neredeyse tüm araçlar durup yol veriyor. Şimdiye kadar gezdiğimiz hiç bir yerde böyle saygılı sürücüler görmedik. Yazın büyük şehirden gelen usta sürücüler!!!  bu inceliği gösteriyor mu? bilinmez.

Kimi,  tatilde bir balık tutup anılarına ekleyecek.

 

Kimi ise,  hayatı için mücadele edecek

 

Ağdan mı çıktı?  Oltaya mı geldi?  Bilinmez :)

Karavan’ı merkeze biraz uzak bir konumda park ettiğimiz için, günde 7-18 km arası yürüyüş yaptık (filinta gibiyim, ne kilo kaldı ne kolestrol :) ).

Sinema salonları var. Pınar sinemaya gitti,  ben yine yürüdüm.

Arada sahilde olta attım, balık yok. Yine yürüdüm.

Ege’ye sıcak ve güneşli bir kış için gelmiştik, o kadar çok yağmur yağdı ki, teknede olsak suyla daha az temas ederdik. Son 30 yılın en yağışlı havasına denk geldik.

Yağışlardan aküler tam dolmadı. Aylar sonra bir kamp (Çubucak) alanına girip, şebekeden destek almak zorunda kaldık. İyi oldu, güzel bir yermiş. Burada da yağmur yedik :)

 

İlerleyen saatlerde hava açtı :)

 

Kamp alanında bizden ve görevlilerden başka kimse yok. Pınar’a kampı kapattım :)

 

Akşam, umarım yağmaz.

 

Ateşi özlemişiz.

 

Kestane almayı unutmuşum :)

 

Marmaris Kalesi ve Müzesi güzel bir soluk oldu. Küçük bir alan ama, bir kaç saat zaman geçirmek için hoş bir yer.

 

Farklı anforaları tek bir karede görme şansınız var.

 

 

Yağmalardan arta kalan eserler müzede dört farklı salonda sergileniyor.

 

Kimbilir heykelin geri kalanı nasıldı :(

 

Çanak çömlek.

 

Şöyle bir heykel yapmak için neler vermezdim.

 

Bu obje 2 cm çapında ve cam.

 

Mini boğa sürüsü :)

 

Kale manzarası.

 

 

Kalenin içi.

 

 

Kaleden Marmaris.

 

Kale çok büyük değil fazla hayal kurmayın. Ama sakin ve güzel bir yer.

 

 

Kale kuşatılmış durumda :(

 

 

 

 

 

 

Kaleye çıkarken eski güzel sokaklardan geçiliyor.

 

Tünelin sonu çıkmaz yol, yine de girin :)

 

Dar sokaklar.

 

Eski Marmaris sokakları.

 

 

 

Kapı güzel. Eskiden de böylemiydi bilinmez.

 

 

Kedi bile kış modunda.

 

Eski sokakların eski sakini.

Perşembe ve pazar günleri kapalı pazar yerinde farklı ürünler bulabileceğiniz güzel pazarlar kuruluyor.

Haftasonu bazı okullarda kermesler oluyor. Denk gelirse uğrayın.

Marmaris’te araba kullanmak zorunda değilsiniz. Her yere dolmuşla ulaşmak mümkün. Bisiklette olur :)

Kitesurf meraklıları için kışın Marmaris sahili güzel bir mekan.

Yazın nasıl olur bilemem ama kışın Marmaris’e tekrar gelinir.

Sevgiler…