Dalyan (Muğla)

Dalyan (Muğla)

Bu sene Muğla’dan çıkamadık :) Köyü, kasabası, koyları, festivalleri derken kışı bitirdik. 1988 yılında Dalyan’a geldiğimizde, çadır kurduğumuz arazide şimdi bir otel var. Yine de karavanı park edecek suya yakın keyifli bir yer bulduk. Önümüzde yürüyüş yolumuzda var. Tek sorun, yolu kayrak taşlarından yapmışlar ve o kadar engebeli ki yere bakmadan yürümek biraz zor oluyor :)

Çimlerin ortasında sakin bir sabah.

 

Gece manzaramız. Suya biraz daha yaklaştık.

 

Sabah manzarası, bu sefer kahvaltı masasını göstermedik :)

30 sene önce, 20-30 teknenin demirlediği alanda, şimdi kayıtlı 600 civarı tekne varmış (saymadık). Özel olarak tekne kiralarsanız fiyatlar can yakıyor. Motorlu tekne kiralamak yerine, sezonda İztuzu’na gitmek için dolmuş tekneleri kullanmak yararınıza olur veya tekneye binmem aracımı da bırakmam diyorsanız, sahile kadar yol var.

 

 

Hafif bir yağmur yağıyor ama şemsiyemizi açtık, günlük turumuzu atıyoruz.

 

Kral mezarları.

 

 

Kral mezarları manzarasında kahve keyfi. Kralların manzarası bu kadar keyifli değildir sanırım :)

 

Kaunos’a arabayla geçmek isteyenler içinde bir feribot hattı var.

 

Bütün kıyı, tur tekneleri ile dolu.

 

Narenciye balı üretimi son hız devam ediyor.

 

Hayatımda bu kadar büyük asma kökü görmedim.

 

İnsanlar, farklı noktalara Leylekler yuva yapsın diye, direkler dikmişler.

 

Böyle de tavuk mu olur?  Hadi tavuğu kabul ettik, bunun biri de horozum diye geçiniyor :)

 

Dalyan pazarı. Tadımlık çileklerin hoş bir sunumu.

 

Fotoğraftan ne kadar anlaşılıyor bilemiyorum. Ama bu teknenin tentesi begonvilden ve yan taraftaki korkuluları da, farklı narenciye ağaçlarından yapılmış durumda. Hepsi canlı ve mis kokulu. İlle de bir tekne kiralayacaksannız buna bir bakın derim.

 

Bu arkadaşla gece yürüyüşümüz sırasında karşılaştık. Yumurtadan yeni çıkmış bir tatlı su kaplumbağası ama rotayı şaşırmış ana yola doğru gidiyordu. Elimize alıp biraz ilerde suya ve çimene yakın daha uygun bir noktaya bıraktık. Bahtı açık olsun :)

Kaunos antik kentini ziyaret etmek için, kürekli kayıklar ile 5 TL vererek, karşıya geçmek ve yolun geri kalanını yürümek daha ekonomik bir çözüm. Dalko’nun (Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi) satış yerinde, ızgarada yılan balığı, kefal havyarı, kefal ve balık köftesi yiyebilirsiniz. Havyar, su ürünlerine mesafeli duranlar için biraz iddialı, ama kefal iyi bir seçim olabilir. Yok ben balığımı kendim pişiririm derseniz, yan taraftan alma şansınız da var. Ayrıca, kurutulmuş havyar ile bir deneme yaptık. Pul kadar iki dilim yetti :) Cumartesi günü küçük bir pazar kuruluyor, gerçekten küçüktü (yazın büyük oluyormuş :) ).

 

Kral mezarları.

 

 

Ne olursan ol, geleceğin yer burası.

 

Doğaya terk edilmiş  eşekler artık huzur içinde otluyorlar.

 

Narenciye bahçesinin bekçileri krallar.

 

 

 

Kaunos sakini.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yağmurdan önce

 

Yağmurdan sonra.

 

 

 

Seakayak ile ufak bir nehir turu attık. Normalde, teknelerin ve turistlerin gitmediği küçük bir kaplıcada, bize özel keyfi yaptık. Dönüşte, yabani ot topladık. Gece yürüyüşünde, teknelerin arkasında yakaladığı yengeci yiyen bir su samuru ile kısa sürelide olsa bakışma fırsatı bulduk.

 

Sağ tarafta herkesin gittiği çamur banyosu var. Solda bir kanal içinde ise, özel çamur banyosu bulunmakta.

 

Burada servis beklemeyin. Soyunma kabini yok, duş yok. Sadece kuşlar ve kurbağalar, birde siz :)

İztuzu’nda Dekamer’in deniz kaplumbağaları rehabilitasyon merkezini ziyaret ettik (gönüllü çalışacak eleman ihtiyaçları var). Bilgi için www.dekamer.org.tr Dünyada 8 tür deniz kaplumbağası var. Bunlardan İribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve Yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) İztuzunu yumurtlama alanı olarak kullanıyor. Biz, her gördüğümüz deniz kaplumbağasını Caretta sanıyorduk ama, buradaki arkadaşların verdiği bilgilerden sonra şimdiye kadar rastladıklarımızın çoğunun Yeşil deniz kaplumbağası olduğunu anladık :) Eğer gezdiğiniz yerlerde ölü bir deniz kaplumbağası görürseniz, bunu Dekamer e bildirmeniz de çok önemliymiş !  Bu arada, İztuzu sahili sabah 08:00 akşam 20:00 arası açık, kumsal geceleri kaplumbağalara ait. Yeni dostlar edindik, eski dostlarla buluştuk. Karavanımızı birkaç günlüğüne arkadaşlarımıza emanet edip, oy kullanmak için evimize gidip geldik. Yine yağmur yedik. Deli gibi yürüdük.

İztuzun’a araç ile giderken farklı noktalarda suya yakın güzel noktalar var.

 

Ağaçların arasından iztuzu :)

 

Sağ taraf deniz, sol taraf dalyan, ortada İztuzu.

 

Dekamer Deniz Kaplumbağaları Rehabilitasyon Merkezi.

 

Havuzda denize kavuşacağı günü bekleyen bir kaplumbağa ve sol köşede de bize bilgi veren arkadaş :)

Dalyan; İztuzu’na gidin. Dekamer’in rehabilitasyon merkezinde, tedavi gören deniz kaplumbağalarını çocuklarınıza gösterin (rehabilitasyon merkezi için en uygun rota, kendi aracınız ile veya merkezden kalkan dolmuşlarla karadan gitmek). Kaunos antik kentini ziyaret etmeyi unutmayın (zamanınız varsa kürekli tekneler ve biraz da yürüyüş ile). Dalko’da ekmek arası balık veya havyardan birisini deneyin. Merkezde, çok güzel kelle paça çorbası yapan yerler var. Bu yemek tercihleri, B12 ihtiyacımız için iyi olmakla beraber, kolestrol’e ne yapıyor bilemiyorum (bu nedenle yürüdük, yürüdük, yürüdük). Aslında bu işte bir terslik var. Önce ye, sonra yürü, bunun yerine yemesek nasıl olur acaba :)

Dalyan, huzurlu ve keyifli bir nokta oldu bizim için. Yazın nüfus 50 katına çıktığında aynı keyfi alırmısınız bilemiyorum ama yine de bir şansınızı deneyin :)

sevgiler…