Truva (Çanakkale)

Truva

Küçükkuyu’dan 70 km’lik kısa bir yolculukla, Tevfikiye Köyü yakınlarında bulunan bir kamp alanına, sabah erkenden giriş yaptık. Ufak ve imkanları kısıtlı bir kamp alanı olmasına rağmen, birinci önceliğimiz 3-4 gündür bulutlu ve yağışlı giden havaların ardından, aküleri şebeke elektiriği ile takviye etmek. Truva gezisini ertesi güne bırakarak bu günü karavana ayırdık. Şiddetli esen Lodos zaten dışarıyı keyifsiz hale getiriyor.

Sabah kahvaltının ardından yürüyüş mesafesinde ki Truva’ya gittik. Truva da ilk kazıları,  Troia Kralı Priamos’un hazinelerini bulmak için H. Schliemann yapmış. Hedef hazine olunca da, Truva Antik Kentinin tam ortasından güzelce bir kanal açarak, saygıyla anılabilecek bir çalışmaya imza atmış !! Bu kadar yağmalanmasına ve hırpalanmasına rağmen, yine de gidilmesi ve görülmesi gereken bir alan.

Filmi izleyip gelenlere bilgi :) Brad Pitt veya Diane Kruger’e rastlamadık ama, At duruyor.

Öğlen menüsü;  mercimek köfte

 

Ayakta kalan sütun yok

 

 

Yapılan taş işçiliğinde sıva veya harç kullanılmamış.

 

Antik tiyatronun taş sıraları

 

Yerler meşe palamudu kaplı.  Bu da,  ençok sincapların hoşuna gidiyor

 

 

Zaten çok hırpalandığı için,  Truva’nın içi yürüyüş parkurları ve seyir terasları ile düzenlenmiş.

 

Mağaraya giriş yasak ancak fotoğraf makinesi girebiliyor :)

 

 

 

 

Yapıların alt kısmı  kesme taş,  üstleri ise kerpiç, tuğla ve ahşap ile yapılmış. Bu nedenle yapıların üst katlarının çok azı günümüze ulaşmış.

 

Tuğla yapıların daha fazla yıpranmaması için üzeri tente ile korumaya alınmış.

 

 

Atık ve temiz su boruları

 

 

At bu, ama araba kime ait bilmiyoruz.

 

Sevgiler…..