Gazipaşa’da muz bahçelerini gördükten sonra Anamur’a giderken, en büyük hedef bir hevenk muz almak. Ama işler öyle kolay değil. Esas lezzetli olan ve açık alanda yetişen muzlar Ekim-Nisan arası olurmuş ve bu sene de erken bitti dediler. Yinede bir heves sardık dağ yollarına, irtifa biraz artınca nispeten serin bahçelerin son muzları ile muradımıza erdik (kilo 3,5TL).
Gazipaşa Anamur arasında, Güneyli köyünü geçmeden, sağda Antiochia ad Cragum tabelasından içeri girin. Antik Kentin kalıntıları kazı aşamasında olduğu için, biraz hayal gücünüzü kullanmanızı gerektirsede, manzara 3 km yoldan çıkmanıza değecek. Alanya müzesinde sergilenen Medusa başı buradan çıkarılmış. Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan mozaikler üzeri örtülerek korumaya alınmış durumda. Çalışmalar bittikden sonra atlanmaması gereken önemli bir nokta olacak.
Yollar; in, çık, dön bir türlü bitmiyor. Anamur’a ulaştığımda tabelayı öpecektim ama park etme imkanı yoktu :) Anamur’un girişinde, Anamurium Antik Kentini ziyaret etmeyi unutmayın. Büyük bir alanı kaplayan bu Antik Şehir korsanlardan, işgallere ve en son olarakta bir deprem felaketiyle karşılaşmış. Kapalı bir tiyatroya da sahip. Antik Şehir ziyaretinden sonra Anamur’da fazla oyalanmadık.
Bozyazı neredeyse geçiminin tamamında Muza bağlı bir ilçe. Şehre girişte, küçük bir mendirek var. Mendireğin en güzel tarafı sabah erken giderseniz (balık toptancısından önce) tekneden balık ve canlı jumbo karides alma imkanı var. Uzun bir sahil, tek tük denize giren cengaverlerde mevcut. Kumsalın diğer ucu Bozyazı’nın eski yerleşim noktası. Sakince akarak denizle buluşan bir dereye sahip. Derenin tam karşısında küçük bir ada var. Cuma günü Bozyazı’da olursanız, pazara uğramayı unutmayın, İstanbul’dan sonra gözümüz gönlümüz açıldı.
Sevgiler.